10 Ocak 2012 Salı

Hamilelikte HELLP Sendromu

Hamileliğin genellikle son aylarında ortaya çıkan ve preeklempsinin bir formu olan HELLP Sendromu; Hemolysis (Hemoliz, kırmızı kan hücrelerinin yıkılması), Elevated Liver Enzymes (Karaciğer enzimlerinde artma) ve Low Platelets (Kan pıhtılaşmasını sağlayan ve trombosit adı verilen hücreciklerin azalması) olarak açıklanmaktdır. Başka bir deyişle; hamile bayanların, %7 'sinde görülen ve hamileliğe bağlı hipertansiyonun en üst seviyesidir.
 İlk kez 1982 yılında Dr. Weinstein tarafından tanımlanan HELLP Sendromu’nun, preeklemptik (kronik hipertansiyonu olduğu bilinen ya da hamilelikte kronik hipertansiyonu beliren) hastaların yaklaşık %12'sinde ortaya çıktığını belirtmişlerdir. Araştırmaların sonucunda vakaların %11’nin 27 haftayı geçmemiş gebelikler olduğu görülmüş ve vakaların %31'inde ise bu hastalığın doğumdan sonraki ilk 7 günde ortaya çıktığı gözlenmiştir.
Yaygın olarak doğumdan sonraki ilk 48 saatte gelişen HELLP Sendromu’nda maalesef anne kaybı oranı %1.1 iken; bebeklerin %40-60'ı ya anne karnında ya da doğumdan sonra kaybedilmektedir. Bu hastalık sonucuyla oluşan bebek ölümlerindeki neden ise yaygın olarak plasentanın erken ayrılması, bebeğin oksijensiz kalması ve prematüre doğmasıdır.
HELLP Sendromu bunun yanında çok tehlikeli bir durum olan 'Dissemine Intravasküler Koagülasyon' (DİK) adı verilen bir hastalığa da yol açabilir. Bu hastalıkta kişinin kanama pıhtılaşma sistemi tamamen bozulur ve kan damar içinde önce pıhtılaşır ve çözülür.
Her ne kadar vakaların birçoğunda hipertansiyona rastlansa da bazı HELLP vakalarında ise yüksek tansiyon olmayabilir ya da var olsa bile çok sınırda bir yükseklik belirebilir. Bu nedenle HELLP tanısında hipertansiyon şart değildir.
Yapılan araştırmalara karşın HELLP Sendromunun neden geliştiği tam anlamı ile açıklanmış değildir. Son yapılan çalışmalarda uzmanlar, plasentadaki bir gelişim bozukluğunun bu hastalığa neden olabileceği tezini ileri sürmektedir. Bunun yanı sıra uzmanlar, plasentadaki çok ince kan damarlarında meydana gelen pıhtılaşmaların ve tıkanıklıkların altta yatan neden olabileceği görüşünde birleşmişlerdir.
HELLP Sendromundan ve de hamileliğe bağlı hipertansiyondan korunmak tam olarak mümkün değildir. Buna rağmen HELLP Sendromu vakalarının %90'ı belirti verir ve alınacak birkaç basit önlem ile riski azaltabilir ve bu hastalığı kontrol altına alabilirsiniz.

HELLP Sendromu vakalarında en sık görülen şikayetler;

  •  Mide bölgesinde ağrı
  •  Yüksek tansiyon
  •  Bulantı ve kusma
  •  Baş ağrısı
  •  Omuz ve boyun ağrısı
  •  Bulanık görme
  •  Ödem
  •  Solunum yetmezliği
  •  Halsizlik

Hamileliğin ikinci yarısında bu şikayetler ortaya çıkması halinde ilk akla gelmesi gereken HELLP sendromudur ve belirtiler başladığı takdirde, anne adayları mutlaka bir uzmana başvurmalıdır. HELLP tanısı konulması halinde, hamileliğin ayına ve hastalığın seyrine göre tedavi uygulanır. Hamileliğin sonlanmasıyla hastalık kendiliğinden düzelir. Bu süreçte hastanın kan tablosu düzeltilmeye çalışılır. Bu amaçla hastaya taze kan takviyesi yapılır. HELLP Sendromu sonucunda, hamilelik sonlandırılmak zorunda kalınmışsa, doğan bebek standart prematüre tedavisine alınır.

Hipertansiyon ve HELLP Sendromu sadece anneyi değil bebeği de riskler altına sokar. Bu nedenle hamilelik boyunca doktor kontrolleri aksatılmamalı ve HELLP belirtileri başladığındaysa vakit kaybetmeden bir uzmana danışılmalıdır.


Hiç yorum yok: